- Yeni Yeşil Mucur Gazetesi - Yeşil Mucur'un Güncel Gazetesi
GÜNCEL POLİTİKA

Gazetemizin Yazarı Ali AYDEMİR ile Röportaj Gerçekleştirdik.

Hem ilçemizin sevileni hem gazetemizin yazarı hem de eğitimci, şair, yazar, Mucur İyi Parti İlçe Başkanı Ali AYDEMİR (İdari)ile sıcak söyleşi gerçekleştirdik.

Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; kendinizi ve ailenizi kısaca tanıtır mısınız?
Ali AYDEMİR: 02 Şubat 1951 tarihinde Mucur’un Şatıroğlu Mahallesine bağlı Gökçeviran Beldesinde doğdum. Babam, Veli Çavuşların Hacı Hasan oğlu Emekli imam Mehmet, annem ise Güvercinlerin Hacı Hüseyin kızı Mürüvvet’tir.
İkisi kız, sekizi erkek on kardeşin en büyüyüm. İlk ve orta öğrenimimi Mucur’da okudum.1970 yılında Kırşehir Erkek İlk öğretmen Okulunu bitirerek; Ankara’nın Haymana İlçesi’ne bağlı Çeltikli Köyü’nde ilkokul öğretmeni olarak göreve başladım. Evliyim, ikisi kız, ikisi erkek dört çocuk ve altı torum sahibiyim.
Mucur’a bağlı Babur ve Çiçekdağı İlçesi’nin Solakuşağı Köylerinde öğretmenlik yaptım. Beş yıldan fazla Mucur Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcılığım oldu. Bir ara Mucur Rıza Dikmen İlkokulunda görev yaptıktan sonra; Bayburt’a bağlı Arpalı Kasabası’nda zorunlu olarak üç yıl öğretmenlik yaptım.
1988 Yılında Mucur’un Kızıldağıyeniyapan ve Kılıçlı ve Geycek Köylerinde öğretmenlik yaptıktan sonra Merkezdeki Hacı Ömer Sayın İlkokul’una müdür olarak atandım. Daha önce müdür yardımcısı olarak görev yaptığım Mucur Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğüne 1994 yılında atandım.
Zorunlu atama gereği 1976 da Boztepe İlçesi’ne tayinim çıktı. Bir yıl sonra mahkeme kararı ile tekrar Mucur’a Halk Eğitim Müdürlüğüne döndüm.
2010 yılında zorunlu atamadan dolayı kendi mezun olduğum Mucur’un en eski okulu olan Şehit Astsubay Sedat Mert Cumhuriyet İlköğretim Okulu’na kendi isteğim üzerine müdür olarak atandım. 15 Temmuz 2013 te emekliye ayrıldım. Hizmetim kırk üç yılı aştı. Bu hizmetin 22 yılı Mucur Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü idareciliğinde geçti. 21 yılda öğretmenlik ve okul müdürlüğü hizmetlerim var. Üç yıl daha hizmet etmek niyetindeydim. Bazı siyasi oyunlar, kumpaslar tansiyonumu etkiledi. Emekliliğimi istemek zorunda kaldım.
Yeniçağ Gazetesinin Mucur Temsilcisiyim. Sarı basın kartım vardır.
Mehmet Burak DAĞLI: Şairliğinizin ortaya çıkmasında en önemli etki nedir? Şiir yazmaya ne zaman başladınız?
Ali AYDEMİR: İlkokul dördüncü sınıfta iken Kayseri’ye sınıfça yaptığımız bir gezi sonrasında gezdiğimiz, gördüğümüz ve hayran kaldığımız yerler beni etkilemişti. Rahmetli öğretmenimiz Veli Recai Velibeyoğlu’nun şiir yazmak için bizi yönlendirmesiyle hatırladığım kadarıyla üç kıtalık bir Kayseri’deki geziyle ilgili bir şiir yazmıştım ve öğretmenimden “Aferin” almıştım. Öğretmenimizin şairlik, yazarlık, gazetecilik, kütüphanecilik yönleri haliyle bizleri etkilemişti.
Diğer şiirlerimi ilk öğretmen olduğum yıllarda Haymana’nın Çeltikli Köyü’nde bekârlık yıllarımda yazmaya devam ettim. Eşim Rabia ile nişanlılık dönemlerinde aşk ve sevda şiirlerim olmuştu.1985 ila 1988 yıllarında Bayburt’un Arpalı Kasabası’nda görev yaptığım yıllarda öğretmenler gününde katıldığım yarışmalarda dereceler almam ve ödüllendirilmem beni kamçıladı. Vakitlerimin çok olması nedeniyle şiirler yazmaya daha çok ilgim arttı. Bazı şiirlerim dergilerde ve gazetelerde yayınlanmaya başladı. Arpalı’da yazdığım “Öğretmenim” adlı şiirim Diyanet Çocuk Dergisinde yayınlandı. Yayınlanmadan dolayı bana beş bin üç yüz lira banka kanalıyla para gönderdiler.
Değişik yerlerde yaptığım hizmetler sırasında katıldığım şiir, anı ve makale yarışmalarında dereceler aldım ve ödüllendirildim.
Mehmet Burak DAĞLI: Şiirlerinizde tema olarak neleri işliyorsunuz?
Ali AYDEMİR: Vatan, Millet, Bayrak, hoşgörü, kardeşlik ve sevgi konularına yer verirken tasavvufi şiirlerin yanında hiciv ve taşlamalara da geniş yer vermekteyim. Eğitim ve öğretimle birlikte kültürümüzü ilgilendiren konuları da şiirlerimde işlemeye çalıştım.
Çevremizde yaşadığımız olayları, problemleri, etkinlikleri zaman zaman şiirlerimle anlatmaya çalışmaktayım. Yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri, topluma zarar veren alışkanlıkları bazen makalelerle ve şiirlerle halka duyurmaya elimden geldiğince duyurmaya çalıştım.Yazdığım bazı eleştiri şiirleri bazı siyasileri rahatsız etti. İki yıl süren soruşturmalarda bir şey elde edemediler.
Türk Millet’ine ve halkıma zarar veren hainleri ve terörü lanetleyip kınamaktayım. Askerime, polisime, öğretmenime, günahsız halka, çocuklara zarar verenleri şiirlerimde anlatmaya çalışıyorum. Uğradığım haksızlıklara karşı tepkilerimi şiirlerle ve makalelerle dile getirmeye çalıştım.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; yazdığınız şiirlerin sayısını söyleyebilir misiniz? Ayrıca makaleler ve anılar yazdığınız biliniyor. Yayınlanmış olan kitaplarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ali AYDEMİR: Bu güne kadar yayınlanmış şiirlerimin sayısı 500 ü geçmiştir. Çevremizde yaşanmış unutulmayan önemli anıları kaleme aldığım gibi eğitim ve öğretimi ilgilendiren pek çok konuda makaleler yazmaktayım. İlk kitabım 2009 yılında yayınlanan “Kalemden Gönüllere”dir. Şiir, anı ve makalelerden oluşmakta ve 243 sayfadan ibarettir.İlk kitabımın basımında bana yardımcı olan ve önsözünü yazan; “Kırşehir Anekdotları” yazarı Sayın Duran Erdoğan’a da çok şey borçluyum.. İkinci kitap olarak ta;”Görev Bildiklerim” adlı 206 sayfalık şiir, anı ve makaleleri anlatan kitabımdır.
“Yaşayanlar Bilir” adlı üçüncü kitabım 310 sayfa olup, şiirler, makaleler, anılar ve araştırmalardan meydana gelmiştir. Dördüncü kitabım; “Vatan dedik, Bayrak dedik” ismiyle yayınlanma safhasına gelmiştir. Şu an 260 sayfayı geçmiştir. Yine şiir, makale, anı, araştırma ve söyleşilerden ibaret olan “İlkemiz, ülkemiz”, “Araştırmalarım” kitaplarım basım safhasındadır. Sponsor bulabilirsem kitapları çıkaracağım.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; zaman zaman yerel gazetelerde ve çeşitli dergilerde eserleriniz yayınlanmaktadır. Araştırma konusunda da epey hizmetler vermektesiniz. Haber niteliğinde olan önemli olayları yerel gazetelerde işliyorsunuz. Yaptığınız bu hizmetler karşısında da hiçbir hak talep etmiyorsunuz. Bu hususta görüşlerinizi alabilir miyim?
Ali AYDEMİR: Bayburt’ta yazdığım bazı şiirlerim Diyanet Çocuk, size ve Milli Eğitim dergilerinde yayınlanmıştır.Yazdığım şiirlerden ve makalelerden hiç bir beklentim olmadı. Kırşehir’de çıkan yerel gazetelerden Kervansaray, Memleket ve Âşık Paşa ‘da okuyuculara şiirlerim, anıları ve makalelerim sunulmuştu.
Siz ilgilenmeden önce babanızın ilgilendiği ve Mucur’da çıkan yine size ait olan Dağdelen ve Yeşil Mucur Gazeteleri’nde epey bir zaman eserlerim yayınlanmıştı. En çok beğeni kazanan anıların başında “Consolos Yılmaz”ın anıları gelmişti. Kültürümüze ve halka hizmeti küçümsenemez. Haber değeri olan olayları, başarıları etkinlikleri resimlerini çekip, yazılarını yazıp gazetede yayınlanmasını sağlıyorum. Facebook sitemde 5000 i aşkın paylaştığım insanlar var.
Çevreme, Milletime ve tüm insanlığa hizmet etmek, yardımcı olmak ilkem olmuştur. Yaptığım hizmetler sonunda birileri mutlu olmuşsa, bazı kimseleri etkilemişsem onun hazzı bana yetiyor. İlk kitabım olan “Kalemden Gönüllere”yi iki bin adet bastırmıştım ve ücretini kendim karşılamıştım.İkinci kitabım “Görev Bildiklerim.” Üçüncü kitabım olan “Yaşayanlar Bilir” yine kendi imkanlarımla hizmete sundum.
Dördüncü kitabım Özel İdare Müdürü Şahin TOKMAK’la birlikte hazırladığımız,Mucur’lu 42 şair ve yazarı tanıtan Antoloji olmuştur. Bu antolojide 9 şair ve yazarımız Hakkın rahmetine kavuşanlardır. Ruhları şad olsun.
Mehmet Burak DAĞLI: Kendinize ait bir siteniz var mı? Eserleriniz hangi sitelerde yayınlanıyor?
Ali AYDEMİR: Yazdığım kitapların editörlüğünü yapan oğlum Serdar,şahsıma ait ali.ktg.com.tr sitesini yapmıştı.Kendi araştırmalarım sonucu hazırladığım materyallerle köyümüze ait gokcevirankoyu.com sitesini oğlum Serdar’a hazırlamıştı.Şimdi o site iptal oldu.
Görev yaptığım Ş.A.S.M.Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun sitesinde de eğitici makalelerim yayınlanmıştır.
Mucur24haber sitelerinde köşe yazarlığım devam ederken Dünya Kırşehirliler Derneği adlı sitede de eserlerim yayınlanmaktadır. Aktüel Kırşehir Dergisinde de anılarım yayınlanmıştır. Ayrıca Ankara’daki Mucurlular Derneği sitesinde de eserlerime ait bir köşe bulunmaktadır. On sekiz İl’e dağıtımı yapılan “Kırıkkale İl Gazetesi”nde ve” Sivas Bizim Gazete” de eserlerim zaman zaman yayınlanmaktadır.
Kırşehir’e ve Kırşehir’li ye gönül vermiş iki gönül dostuma da sonsuz teşekkürler ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Bu dostlarım Ünal KAYA ve Serdar ATABAY’ dır. Kırşehir’hizmet en büyük ilkeler olmuş. Kurdukları siteleri herkesin incelemesini tavsiye ederim.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Müdürüm; bir ara görev yaptığınız Hacı Ömer Sayın İlkokulu ve Cumhuriyet İlkokulu için birer marş yazdığınız ve bestelediğiniz bilinmektedir. Bu konuyu biraz açar mısınız?
Ali AYDEMİR: 1992 yılında Hacı Ömer Sayın İlkokulunda görev yaptığım sıralarda bir okul marşı yazdım ve bestesini de kendim yaptım. 2013 yılında emekli olduğum Ş.A.S.M. Cumhuriyet İlkokulu için, 2010 yılında marş yazdım. Bestesini de geçici görev yapan müzik öğretmeni Duycan Dulkadir yapmıştır. Dileğim benden sonrada okullarda görev yapan idareci ve öğretmenlerin bu marşları unutturmamalarıdır.
Mehmet Burak DAĞLI: Hocam; son yıllardır şiirlerinizde İDARİ mahlasını kullanıyorsunuz. Daha önce mahlasınız AYDEMİR’di. Ne söylemek istersiniz?
Ali AYDEMİR: Kırşehir’de İHVANİ mahlasıyla bilinen aslen Mucur’un Dalakçı Köyü’nden olan ve halen Kırşehir’de ikamet eden İbrahim Özdemir’i(İhvani) tanıdıktan sonra mahlasım değişti. Çok sevdiğim ve hürmet duyduğum İhvani Baba’nın beni arayıp İDARİ mahlasını vermek istemesini gururla kabul ettim. Mahlasın anlamı; idare eden, idareci, idealist olduğunu burada belirtmek istiyorum. Ondan sonra yazdığım tüm şiirlerimde bu mahlası kullanmaktayım.
Mehmet Burak DAĞLI: Hocam; yazdığınız bazı şiirleriniz türküye ve kasideye, ilahiye çevrildiği bilinmektedir. Kısa bir açıklamanız olacak mı?
Ali AYDEMİR: Şiirlerimden birini”Türkülerle selam geldi” saz kursu öğretmeni Mahir Demir türkü olarak besteledi. Emekli imamlardan Nevzat Soylu’da umre’ye gitmeden önce ve umre’de yazdığım ”Muradım ve Umre yaparken” şiirleri kaside ve ilahi olarak katıldığımız Ahi Televizyonunda, rahmetli Duran Erdoğan’ın sunumunu yaptığı “Kültürümüzün Kırk Pınarları” programlarda okumuştur. Kırşehir’li bestekâr şair İsa Erdoğan’da bir şiirimi türküye çevirmiştir. Kaman’lı Ozan Toruni ve Mucur’lu Bekir Akdoğan birer şiirimi bestelemişlerdir.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; bir eğitimci olarak asli görevlerinin yanında bu türlü etkinliklere ve kültürümüze zaman ayırıp hizmetlerde bulunuyorsun. Çalışmalarını nasıl değerlendiriyorlar? Yazdıklarından dolayı sıkıntılar yaşadın mı?
Ali AYDEMİR: Şiiri seven, sanattan anlayan birçok gönül dostum takdir ediyor ve bana moral veriyor. Esas takdir etmesi gereken bazı yetkililer ise kaprisleri uğruna bana zorluklar çıkarttılar ve bazen iki seneyi aşkın süren soruşturmalar geçirdim. Taltif ve takdir edileceğim yerlerde hiçte bir suç unsuru olmadığı halde soruşturmalar geçirdim ve tedirginlikler yaşadım.
Yaptığım bu hizmetleri çevremizde kaç kişi yapıyor? Kaç kişi fedakârlıklarda bulunup kültürümüze hizmet ediyor? Çok önem verdiğim bir sözü burada dile getireyim.”Sağlığında bilmezler kıymetini, kadrini, öldükten sonra yaparlar mermerden kabrini”.Duran Bey, biz artık alıştık. Meyveli ağaç hesabı taşlamalar bize hız veriyor. Gücümüzü ve hırsımızı artırıyor.
Bir dörtlükte şöyle ifade etmiştim.
“Meyveli ağaca atmayın taşı,
Zalimi ondurmaz, mazlumun yaşı,
Sabırlı ol, AYDEMİR’in kardaşı,
Hakk’a inananlar saygın oluyor.”
Mehmet Burak DAĞLI: Çok takdir ettiğiniz ve örnek aldığınız şairlerden bahseder misiniz?
Ali AYDEMİR: Küçüklüğümden beri çok sevdiğim ve takdir ettiğim, şiirlerini ve kitaplarını zevkle okuduğum halk ozanlarından Karacaoğlan’ı, Yunus Emre’yi, Necip Fazıl Kısakürek’i, Abdürrahim Karakoç’u, Ozan Arif’i, Ozan Fedai’yi, Saim Bastık’ı, Cemal Safi’yi örnek almaya çalıştım. Daha da pek çok şairler var ama hepsini yazmak epey yer ve zaman alır.
Mehmet Burak DAĞLI: Sizce şairler yetkililerden, halktan ne istiyorlar? Sizleri mutlu kılmak için neler yapılmalı?
Ali AYDEMİR: Yetkililerden isteğimiz bizleri anlamaları, maddi ve manevi yardımlarını esirgememeleri, kitaplarımızım basılmasında sponsorluklarda fedakâr davranmaları. Sanatı ve sanatçıyı anlayan, değerini bilenler gereken hassasiyeti ve duyarlılıkları gösteriyorlar. Kitaplarımızı hediye ettiğimiz başta eğitimciler olmak üzere kitap okumama hastalığına müptela olmuşlar. Öyle hassas ve kitap seven eğitimciler var ki; kitapları baştan sona kadar okuyorlar. Eksik ve hatalı bulduklarını not edip bizlere yardımcı olmaya çalışıyorlar. Yapıcı tenkitlerini makul karşılayıp, kendilerine minnettarlığımızı ve teşekkürlerimizi bildiriyoruz.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; siyasete atıldığını, Mucur İyi Parti İlçe Teşkilatı Başkanı olduğunu biliyoruz. Hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Bu hususta neler söylemek istersiniz?
Ali AYDEMİR: “Söz konusu vatansa; gerisi teferruattır.” Bir emekli eğitimci,şair, yazar ve araştırmacı gazeteci olarak ülkemin sıkıntılarını ilçemin problemlerini yakından takip ediyorum.
Eğer ülkemizi, milletimizi, Bayrağımızı, Cumhuriyetimizi ve Atatürk’ü seviyorsak; ellerimizi taşın altına sokmak zorundayız. Ülkemizi yok etmek isteyen o kadar çok içte ve dışta düşman var ki; sessiz kalamayız. Zalimi sevmemek, zulmü alkışlamamak için onurlu ve omurgalı duruş sergilemeliyiz.
Haksızlıklara, adaletsizliklere, boyun eğmemeliyiz. Haksızlıklar karşısında susmamalıyız. “Bana değmeyen yılan bin yaşasın.” savunması, nemelazımlık,susmak, görmemezlikten gelmek en büyük ihanettir.
İyi Partiyi tercihimde isabetli karar verdiğime eminim. İyi Parti Genel Başkanımız Sayın Meral AKŞENER ve ekibinin dük duruşları, cesur yüreklilikleri, haksızlıklara karşı kükremeleri bizleri gururlandırıyor. İyi Partinin güçlenerek ülkede söz sahibi olacağına, ülkeyi düzlüğe çıkaracağına inanıyorum. Toplumumuzu ötekileştirmeden, nefret duygularıyla hareket etmeden, birbirimizi kucaklamalıyız. Paylaşmayı, paslaşmayı eksik etmemeliyiz.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; Mucur’u çok seviyorsunuz. Mucur’un problemlerini cesurca dile getiriyorsunuz. Mucur ‘da gördüğünüz problemlerden bahseder misiniz?
Ali AYDEMİR: Mucur’da problemler hiç bitmedi. Problemleri çözeceğiz, 41 projemiz var diyerek verdikleri sözleri tutmayanlardan, kavgayı, kini, nefreti ilke edinenlerden Mucur’umuz çok çekti. Hizmet edecek liyakatli, dürüst elemanları değil de, kendilerine oy getirecek, badigartlık yapacak kimseleri iş başına getirdiler.
Yaptıkları kanunsuzluklar, ihlaller ve yolsuzluklar yüzünden cezalar aldılar. Belediye 20 yıldır hep borç ve dert içinde yürümeye çalıştı. Görevlerini kötüye kullananlar ne yazık ki, siyasi oyunlarla, adaleti saptırarak hak ettikleri cezaları almadılar. Halkın gerçek problemleri yerine inşaat ve yapı işleriyle uğraşmayı hizmetler diyerek şovlara yöneldiler.
Mucur merkezinde ve köylerinde İyi Parti’ye katılımların gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Aşlarını, işlerini ve eşlerini düşünen vatandaşlarımız iktidarın saldığı korkular yüzünden temkinli davranmak ve üye olmak istememektedirler.
Bu günlerde geçecek. İyi insanlar ülke yönetiminde söz sahibi olacaklar. Taşların altına ellerini sürmeyi değil, taşları kucaklayacaklardır.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; son olarak neler söylemek istersin? Neleri tavsiye edersiniz?
Ali AYDEMİR: Her insanın içinde gizli kalmış mutlaka bir yeteneği vardır. Bu yetenekler, şiir dalında olur, yazarlık alanında olur, güzel sanatlar dalında olur, güzel bir sese sahip olur. Sportif alanlarda yetenekleri ortaya çıkar.
Bir işe başlamak o işi yarılamak demektir. Çevremizde o kadar çok şiir yazan insanlar var ki; cesaretsizliklerinden dolayı kendilerini ispat etmekte zorlanıyorlar. Tabi, maddi imkânsızlıkları da hesaba katmak zorundayız. Sessiz ve yalnız kalmış insanları mutlaka birilerinin tetiklemesi gerekiyor. Cesaret, yüreklilik ve atılganlık olmayan bir teşebbüs ilerleyemez.
Kitaplarımın basımında, televizyon programlarına katılımımda Kırşehir Anekdotları Yazarı rahmetli Duran Erdoğan’ın yardımları ve teşvikleri çok olmuştur. Kendisini rahmetle anıyorum.
İlim ve Sanat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği(İLESAM) üyeliğimizde, Kırşehir Şair ve Yazarlar Derneği (KIRŞAD)kuruluşunda cesaretle ve azimle çabalar gösteren gönül dostlarımızdan Size , İbrahim Özdemir’e, İsa Erdoğan’a, siz cesur yürek gönül dostum Derviş Ekim’e, şairliğinin yanında, tiyatro yazarlığı ve oyunculuğunu başarılı bir şekilde yürüten, güzel, yanık bir sese sahip olan Sait Sargın’a, Aşır Ülger, Rasim Yapar’a, Paşa Şahin’e, Gülbeyaz Atalay’a diğer şair ve yazarlarımıza sevgilerimi, saygılarımı ve selamlarımı sunuyorum.
Araştırmacı yazar, şair Mümtaz Boyacıoğlu’nu tanıdığım için kendimi şanslı sayıyorum.
Mehmet Burak DAĞLI: Sayın Hocam; bize kıymetli saatlerinizi ayırıp, çok değerli bilgilerinizle sohbetimizi şereflendirdiniz. Başarılı olacağına Mucur’a ve ülkemize hizmet edeceğine inanıyorum. Allah, yar ve yardımcınız olsun. Size teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Ali AYDEMİR. Ben teşekkür ederim. Size yardımcı olmuşsam, ne mutlu bana.

Gazetemizin Yazarı Ali AYDEMİR ile Röportaj gerçekleştirdik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir